İşçilerin sendikal özgürlükleri gerek Anayasa’da, gerek İş Kanunu’nda, gerekse de Sendikalar ve Toplu İş SözleÅŸmesi Kanunu’nda düzenlenmiÅŸtir. Bu kanunun 25. maddesinin üçüncü fıkrasına göre "İşçiler, sendikaya üye olmaları ve olmamaları, iÅŸ saatleri dışında veya iÅŸverenin rızası ile iÅŸ saatleri içinde, iÅŸçi kuruluÅŸlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı iÅŸten çıkarılamaz veya herhangi bir nedenle farklı muameleye tabi tutulamazlar." Söz konusu madde metninde geçen "iÅŸçiler" ifadesi yalnızca sendika üyesi iÅŸçileri deÄŸil, aynı zamanda sendikaya üye olmayan iÅŸçileri de kapsamaktadır. Buna göre sendika üyesi olmayan iÅŸçiler sendikal faaliyetlere katılırlarsa bu maddede tanımlanan güvenceden yararlanabileceklerdir.
Sendikalar ve Toplu İş SözleÅŸmesi Kanunu’nun 25. Maddesinin birinci fırkasına göre ise; "İşçilerin iÅŸe alınmaları, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliÄŸi sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları ÅŸartına baÄŸlı tutulamaz." Bu fıkraya aykırı olarak madde eklenen toplu iÅŸ sözleÅŸmesi ve iÅŸ sözleÅŸmelerinin ilgili maddeleri geçersiz olup, kalan maddeleri geçerli olarak kabul edilmelidir.
İşverenin sendikal ayrım yapmama yükümlülüÄŸü iÅŸe alım, iÅŸ iliÅŸkisinin devamı ve fesihte olmak üzere aynı ÅŸekilde devam etmektedir. Buna göre iÅŸveren, iÅŸçilerin gerek sendika üyeliÄŸi, gerekse de sendikal faaliyette bulunmaları nedeniyle iÅŸe alınmalarında, iÅŸ iliÅŸkisindeki çalışma koÅŸullarında ve iÅŸ sözleÅŸmesinin feshinde herhangi bir ayrım yapmamakla yükümlüdür. İşveren tarafından bu yükümlülüÄŸe aykırı olarak hareket edilmesi durumunda ayrıma uÄŸrayan iÅŸçilerin en az bir yıllık ücretleri tutarında tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.
İşveren iÅŸ akdinin devamı sırasında da iÅŸçiler arasında sendikalı - sendikasız ayrımı yapamaz. Bununla beraber, iÅŸverenin; iÅŸçiler arasında sendikalılık durumuna bakmaksızın, kıdem, eÄŸitim, yetenek, deneyim, çalışkanlık gibi hususları göz önüne alarak, iÅŸçiler arasında özellikle ücret, prim, ikramiye ve çalışma koÅŸulları arasında farklı bir uygulamaya gitmesi eÅŸit davranma borcuna aykırılık teÅŸkil etmeyecektir.
İşverenin, sendikalı ve sendikasız iÅŸçiler arasında ayrım yapma yasağının istisnasını ise Kanun’un 25. maddesinin ikinci fıkrası oluÅŸturmaktadır. İlgili hükme göre "Ücret, ikramiye, prim ve paraya iliÅŸkin sosyal yardım konularında toplu iÅŸ sözleÅŸmesi hükümleri saklıdır." Buna göre, iÅŸyerinde uygulanan toplu iÅŸ sözleÅŸmesinin ücret, ikramiye, prim ve paraya iliÅŸkin hususları iÅŸverenin eÅŸit iÅŸlem yapma borcunun istisnasını teÅŸkil etmektedir. Buna göre toplu iÅŸ sözleÅŸmesinin tarafı olan iÅŸçilere prim uygulanması; sendika üyesi olmayan iÅŸçilere prim uygulanmaması mümkün görünmektedir.
Buna karşılık, yine Kanun’un 39. maddesine göre; "Toplu iÅŸ sözleÅŸmesinin imzası sırasında taraf iÅŸçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan iÅŸyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf iÅŸçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iÅŸ sözleÅŸmesinden yararlanabilmeleri, toplu iÅŸ sözleÅŸmesinin tarafı olan iÅŸçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine baÄŸlıdır." Buna göre, toplu iÅŸ sözleÅŸmesinin paraya iliÅŸkin hükümlerinden yalnızca sendikaya üye olan veya dayanışma aidatı ödeyen iÅŸçiler yararlanabilecek; buna karşılık, paraya iliÅŸkin olmayan hükümlerden (çalışma saatleri, disiplin kuralları, iÅŸ sözleÅŸmesinin feshi, iÅŸ saÄŸlığı ve güvenliÄŸi vb.) ise iÅŸverenin eÅŸit iÅŸlem yapma yükümlülüÄŸü devam edeceÄŸinden tüm iÅŸçiler yararlanacaktır.
Yine iÅŸverenin, sendikaya üye bazı iÅŸçilerin çalışma yerlerini deÄŸiÅŸtirmesi de bu yasak kapsamındadır. Yine aynı ÅŸekilde söz konusu deÄŸiÅŸiklik iÅŸçi bakımından aleyhe esaslı deÄŸiÅŸiklik de yaratabilecek nitelikte olabilecektir. Bu durumda İş Kanunu’nun 22. Maddesi gereÄŸince iÅŸçinin yazılı onayı alınmalıdır. Aksi takdirde ilgili deÄŸiÅŸiklik iÅŸçi bakımından baÄŸlayıcı olmayacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki, iÅŸverenin yönetim yetkisi kapsamında kalan yer deÄŸiÅŸiklikleri bu kapsama girmemektedir. Buna karşılık iÅŸveren, iÅŸçinin yazılı onayı olmadan iÅŸçinin iÅŸini ve/veya çalışma yerini salt sendika üyesi olduÄŸu için deÄŸiÅŸtirirse iÅŸveren çalışma koÅŸullarında iÅŸçi aleyhine esaslı bir deÄŸiÅŸiklik yapmış olacak ve eÅŸit iÅŸlem borcuna aykırı davranmış olacaktır.
Bu gibi durumlarda, yukarıda da bahsedildiÄŸi gibi, iÅŸçinin böyle bir talimata uyma yahut yazılı teklifi kabul etme zorunluluÄŸu bulunmamaktadır. Böyle bir durumda iÅŸçi, iÅŸ sözleÅŸmesinde belirlenmiÅŸ iÅŸini yapmak üzere hazır bekleyecek ve bu iÅŸin kendisine verilmemesi sebebiyle iÅŸveren temerrüde düÅŸmüÅŸ olacaktır. Bu halde iÅŸçi, iÅŸ görme borcunu yerine getirmeksizin çalışma karşılığı hak kazandığı ücrete çalışmış gibi hak kazanır. Bu durumda iÅŸçi dilerse, sendikal nedenle iÅŸinin veya yerinin deÄŸiÅŸtirildiÄŸinden bahisle sendikal tazminat da talep edebilir. Hatta öyle ki iÅŸçi, bununla da kalmayıp iÅŸ sözleÅŸmesini haklı nedenle feshedip hem sendikal tazminatı, hem de kıdem tazminatı talep edebilir. GörüldüÄŸü üzere, sendikal tazminatın talep edilebilmesi için iÅŸ sözleÅŸmesinin hangi tarafça sona erdirildiÄŸi veya iÅŸ sözleÅŸmesinin sona erdirilip erdirilmediÄŸi önem arz etmemektedir.
Hangi hallerin, hangi fiil ve davranışların sendikal nedenle tazminatı gerektirdiÄŸi konusunda yasada tam bir açıklık bulunmamaktadır. Bu sebeple söz konusu fiil ve davranışlar yargı kararları ile ÅŸekillenmiÅŸ ve her somut olayın özelliÄŸine göre farklılık arz etmiÅŸtir. Yargıtay, bir iÅŸçinin salt sendika üyesi olması durumunu yapılan fesih açısından sendikal nedene dayandığını göstermeyeceÄŸini kabul etmiÅŸtir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 17.09.2007 T. 2007/26744 K.).Yine Yargıtay, belli bir sendikadan çıkılması ve baÅŸka bir sendikaya üye olunması nedeniyle iÅŸ sözleÅŸmesinin iÅŸveren tarafından feshedilmesini sendikal nedenlerle yapılmış bir fesih olarak kabul etmiÅŸtir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 10.09.1987 T. 1987/7705 K.)
Yine birden fazla iÅŸçinin iÅŸ sözleÅŸmesinin feshedildiÄŸi hallerde, iÅŸverenin iÅŸ sözleÅŸmesini feshettiÄŸi iÅŸçilerin çoÄŸunluÄŸunun sendika üyesi olması hususu da tek başına yapılan fesihlerin sendikal nedenle yapıldığını göstermeye yetmeyecektir. Bu gibi durumlarda, iÅŸten çıkarılan iÅŸçilerin seçiminde iÅŸyerinin ve iÅŸletmenin ihtiyacı, iÅŸçinin performansı ve yeterliliÄŸi gibi kriterlere uygun olarak bir seçim yapılmışsa, yapılan feshin sendikal nedenle yapıldığı söylenemeyecektir.
İşçinin katıldığı veya yürüttüÄŸü sendikal faaliyetin, iÅŸçinin üyesi olduÄŸu sendikayla ilgili olması veya o sendikanın iÅŸleri olması zorunlu deÄŸildir. İşçinin üyesi olmadığı herhangi bir sendikanın da faaliyetlerine katılma hakkı bulunmaktadır. Åžayet iÅŸçi, böyle bir durum sebebiyle iÅŸveren tarafından ayrımcılığa uÄŸratılırsa yine sendikal tazminat hakkı doÄŸacaktır.
Sendikal tazminat iÅŸçinin en az 1 yıllık ücreti tutarında hesaplanmaktadır. Ancak Yargıtay, bu tutardan daha az miktarda talepte bulunulması halinde “taleple baÄŸlılık ilkesi” gereÄŸi talep edilen tutarda tazminata hükmedilmesi gerektiÄŸini iÅŸaret etmektedir.
Sendikal tazminat iÅŸçinin çıplak ücreti üzerinden hesap edilir. Bu sebeple prim, ikramiye, yol-yemek yardımı gibi ücret eklerinin bu tazminatın hesabında göz önünde bulundurulmaması gerekmektedir.
Sendikal tazminat götürü bir tazminat olduÄŸundan herhangi bir zararın doÄŸması ve bu zararın ispat edilmesi aranmaz. Ancak sendikal tazminatla karşılanamayan zararların tazmini genel hükümler çerçevesinde mümkün olduÄŸundan aÅŸkın kısmın ispatı gerekir.
Sendikal ayrımcılığa uÄŸrayan iÅŸçilerin, iÅŸe iade davası açabilmesi için iÅŸ güvencesi kapsamında olup olmadığı önemsizdir. ÖrneÄŸin iÅŸçi sayısına veya iÅŸçinin kıdemine bakılmaksızın sendikal nedenle iÅŸ sözleÅŸmesinin iÅŸveren tarafından feshedilmesi halinde iÅŸe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. İşçinin iÅŸe iadesi sonucunda iÅŸe baÅŸlatılması halinde dahi sendikal tazminat ödenmelidir. Bu sebeple sendikal tazminat talepli dava eda davası olarak nitelendirilmektedir.
Bunun yanında, iÅŸçinin iÅŸe iadesi açmasına gerek olmaksızın yalnızca sendikal tazminat talebiyle de mahkemeye baÅŸvurma hakkı bulunmaktadır. Bu noktada iÅŸçinin, ister iÅŸe iade davası, isterse sendikal tazminat davası, isterse de her ikisini birden açma noktasında takdir hakkı bulunmaktadır. Yine aynı ÅŸekilde iÅŸçinin, ÅŸartları saÄŸlanıyorsa sendikal tazminat yanında kıdem ve ihbar tazminatı da talep hakkı da bulunmaktadır.
Sendikal nedenle fesih kötüniyetli feshin özel bir görünümü olduÄŸu için ayrıca kötüniyetli fesih tazminatı talep edilemeyecektir. Yine aynı ÅŸekilde ayrımcılık tazminatı da aynı sebeple talep edilemeyecektir.
Sendikal nedenle iÅŸ sözleÅŸmesinin iÅŸveren tarafından feshedilmesi halinde iÅŸçinin iÅŸe iade davası açması ve feshin geçersizliÄŸine karar verilmesi halinde sendikal tazminat yanında iÅŸ güvencesi tazminatı talep edilemeyecekken; boÅŸta geçen süreye ait en çok 4 aylık ücret talep edilebilecektir. BoÅŸta geçen süreye ait ücretin hesabında iÅŸçinin giydirilmiÅŸ ücreti esas alınacaktır. Ancak “taleple baÄŸlılık ilkesi” gereÄŸi mutlaka talep edilmesi ve kararın kesinleÅŸmesinin tebliÄŸinden itibaren 10 iÅŸ günü içerisinde iÅŸverene baÅŸvuruda bulunulması ÅŸarttır.
İş sözleÅŸmesinin feshi dışında iÅŸe alım ve iÅŸ iliÅŸkisinin devamında iÅŸverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını iÅŸçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak iÅŸçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduÄŸunda, ispat yükü yer deÄŸiÅŸtirecek ve iÅŸveren davranışının sendikal nedene dayanmadığını ispat edecektir. Sendikal bir sebeple iÅŸ sözleÅŸmesi feshedildiÄŸi hallerde ise, bu nedenle açılacak davalarda ispat yükü iÅŸveren üzerinde olacaktır. İşveren, feshin baÅŸka bir geçerli veya haklı nedene dayandığını ispatlamadığı sürece yukarıda sayılan yaptırımlara maruz kalacaktır.
Sendikal tazminata, iÅŸveren daha önce temerrüde düÅŸürülmemiÅŸse, dava açma tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir.
Son olarak 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun ek 3. Maddesi ile getirilen
"İş sözleÅŸmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aÅŸağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beÅŸ yıldır.
a) Kıdem tazminatı.
b) İş sözleÅŸmesinin bildirim ÅŸartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
c) Kötüniyet tazminatı.
d) İş sözleÅŸmesinin eÅŸit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat."
hükmü gereÄŸince, sendikal tazminat talebinin fesihten veya ayrımcılık fiilinin öÄŸrenildiÄŸi tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduÄŸu söylenecektir.